Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Yunus Özen başkanlığında 2 yıldır yürütülen proje kapsamında, yüzde 80 doğrulukla çalışan yapay zeka algoritması geliştirildi.
Yaşam kalitesinin bozulmasının yanında ölüme kadar götürebilen önemli hastalıklara neden olan uyku rahatsızlıklarının daha hızlı tespit edilmesini amaçlayan projede, Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Polikliniği Uyku Laboratuvarı'ndan alınan hasta bilgileri algoritmaya işlendi. Sistemle, doktor ve teknisyenlerin aylar alabilen raporlama süreci yapay zeka yardımıyla kısa sürede tamamlandı.
Yunus Özen, AA muhabirine, yapay zeka ve derin öğrenme konusunda çalışmalar yürüttüklerini, son iki yılda "uykunun evreleri, uyku kalitesi ve hastalıkları" üzerine yapay zeka algoritması geliştirdiklerini söyledi.
Uyku kliniklerinde bir gece kalan hastalardan alınan verilerin incelendiğini belirten Özen, "Gece boyunca vücudunuzun çeşitli yerlerine bağlı cihazlarla sinyaller toplanmış oluyor. Daha sonra teknisyenler ve nöroloji hocası tarafından bunlar değerlendiriliyor. Uykuya dair bir rahatsızlığınız olup olmadığına yönelik teşhiste bulunuyor, tedavi ihtiyacınız varsa süreç başlıyor. Hastane ile konuştuğumuzda bunun uzun bir süreç olduğu, hasta için 6-7 ay sonraya gün verilebildiği, değerlendirme sürecinin uzun olduğu söylendi. Biz de bunun üzerine çalışmaya başladık." dedi.
- Mobil uygulama üzerinde çalışmalar devam ediyor
Özen, çalışma sonunda yapay zeka algoritması geliştirdiklerini ifade ederek şöyle konuştu:
"Geliştirdiğimiz yapay zeka algoritmasıyla uykunun evrelerini tespit edebiliyor, uyku kalitesiyle ilgili bilgi verebiliyor, apne ve hipo-apne gibi uykuda solunumla ilgili görülen rahatsızlıkları bulup doktorunuza gitmenize yönelik tavsiye üretebiliyoruz. Öncelikli hedefimiz hastanelerdeki bu değerlendirme sürecini kısaltmak. Süreç kısaldığında artık hastanelerde sıra beklemeden daha çok insanın uyku rahatsızlıkları tespit edilecek."
Algoritmanın bir dakikada sonuç verebildiğini anlatan Özen, şunları kaydetti:
"Birlikte çalıştığımız doktorumuz anında sonuca ulaşabiliyor. Mobil uygulaması üzerinde de çalışıyoruz. İnsanların yerinden ayrılmadan bir cep telefonu üzerinden bizim sistemimize bu datayı gönderip sonucunu hızla görmelerini sağlayacak uygulamayı geliştiriyoruz. Zaman içerisinde bunun gerekli testleri tamamlanır, daha doğruluğu artırılır ve izinleri alınırsa doğrudan teşhis bile üretebilecek hale gelebileceğini düşünüyorum."
- "Hem zaman hem de emek kaybına yol açıyor"
Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Bölümünde görevli Dr. Zahide Yılmaz Güneş ise uyku laboratuvarında sadece 2 yatak bulunduğu belirtti.
Yatak sayısı ve tedavi sürecinin uzun sürmesi nedeniyle yoğunluk yaşadıklarına vurgu yapan Güneş, "Hastalar bir gece uyku laboratuvarımızda kalmakta ve 7-8 saatlik bir uyku çekimi almayı hedefliyoruz. Hem zaman hem de emek kaybına yol açıyor. Bunun daha kısa zamanda şekillenmesi işimizi son derece kolaylaştıracaktır." bilgisini paylaştı.
Balıkesir Atatürk Şehir Hastanesi Uyku Laboratuvarı'nda hemşire olarak görev yapan Sümeyye Karakütük de bir ay süren randevu oluşturma sürecinin ardından raporlamanın da uzun sürdüğünü söyledi.
Karakütük, "Hastayı ilk gece uykusunda rahat ettirmeye çalışıyoruz. Raporun çıkmasının ardından durumuna göre uyku cihazı bağlıyoruz. Ara ara ve yıllık kontrollerimiz oluyor. Bir ay içerisinde randevu oluşturuyoruz. Sonuç sonrası yaklaşık iki ayda işlemlerini halletmiş oluyoruz. Uzun süreli bir tedavi olduğu için cihaz verdiğimiz hastaların her gece bunu yapması gerekiyor. Hasta yoğunluğu fazla olduğundan bizim için biraz zor oluyor." ifadelerini kullandı.